En Korkunç Film:Paranormal Activity!

15 ocakta vizyona girecek olan Paranormal Activity, 2007 yapımı bir gerilim-korku filmi. Yönetmenliğini ve senaristliğini Oren Peli’nin yaptığı film bir çiftin evlerinde yaşadıkları olağanüstü bir olayı konu alıyor. Katie (Katie Featherston) ve Micah (Micah Sloat) yeni bir eve taşınırlar. Çift evde garip birşeyin varlığını sezer ve geceleri uyurken duydukları bazı seslerden rahatsız olurlar. Hissettikleri bu garip varlığın ne olduğunu anlayamayan çift, evi kameralarla donatırlar ve kameralar gece gündüz kayıttadır. Bu varlığın ne olduğu, onları neden takip ettiği ise Katie’nin geçmişinde yatıyordur ve filmde işte bu kameraların görüntüleri ile oluşmaktadır. Filmin IMDB puanı ise 7.0 yani kesinlikle izlenmesi gereken bir film. Paranormal Activity 15.000 dolar gibi küçük bir bütçeyle çekilmiştir fakat, henüz sadece birkaç ülkede gösterime girmiş olmasına rağmen 30.000 dolar hasılat yakalamıştır. 2007 ve 2008’den beri çeşitli festivallerde gösterilerek filmin pazarlaması çok iyi yapılmış. Fragmanından da çok büyük merak uyandırarak izleyiciyi filme çekmeyi başarmışlardır. Paranormal olaylara inanmayan insanları bile etkilemeyi başaran bir film çıkarmışlar ortaya.

Yönetmen Oren Peli‘nin eski kız arkadaşıyla yaşarken başına gelen bir olaydan esinlenip çektiği filmde kullanılan ev Peli’nin kendi evi ve daha önceki olaylar da bu evde yaşanmış. Filmin büyük bir kısmı Katie ve Micah’nın yattığı odadaki kameranın sabit haldeyken çektiği kayıtlardan oluşuyor. Bu durum herzaman izlediğimiz korku filmlerinden daha farklı bir ortam yaratıyor. Filmde hissettirilen gerilim, diğer korku filmleri gibi birçok kamera ile kafanızın karıştırılarak verilen gerilim gibi olmaması filmi daha gerçekçi ve korkutucu yapan unsurlardan. Diğer bir unsurda, yönetmene göre, çifti rahatsız eden şeyin her seyircinin yorumuna göre değişebilmesi. Yönetmen Peli burada her insanın kendi hayal dünyasını kullanmasını sağlayacak bir durum yaratarak filmi olabildiğince korkunç hale getirmeye çalışmış. Filmin sonunda neler olduğu ise biraz belirsiz. Bu konuda Steven Spielberg’ünde katkıları var. Yapımcılar filmin sonuna açıklık getirmek için yeni yılda o sırada evde neler olduğuna dair bir çizgi roman satışa sunmayı planlıyorlar.

Bu arada yukarıda bahsettiğim gibi Spielberg’ün filmin sonunada bir katkısı olmuş. Filmi Spielberg izlemeden önce filmin iki alternatif sonu varmış. İlk finalde iyice umutsuzluğa kapılan çift kameranın önünde intihar ediyormuş. İkinci alternatifteyse bir cinayet işleniyormuş ve daha sonra katil kendinde olmayan harketler sergiliyormuş ve olaya polis müdahale ediyormuş. Bu iki alternatif son Spielberg’ün önerdiği sonla değiştirilmiş ve film şimdi çok daha rahatsız edici ve çok daha akılda kalıcı bir biçimde bitiyor. Ve sanırım bu değişiklik yüzünden filmin son 7 dakikası yapım tarihindeki Dvdsi ile sinemada oynayacak olan versiyonu ile birbirinden farklıdır.

Paranormal Activity’nin Spielberg bağlantılı ününe gelirsek; ünlü yönetmen filmi gece izlemeye başlıyor ama biraz korkunç bularak devamını sabah izlemeye karar veriyor. Filmi bitirmek için stüdyodaki odasına yerleştiğinde ise bulunduğu odanın kapısı birden kapanıyor ve büyük yönetmen Spielberg’ü dışarı çıkarmak için çilingir çağırılıyor. Kimine göre rüzgardan, kimine göre reklamdan kapanan kapının filme ayrı bir ün getirdiğide tartışılmaz. 🙂

Sadece fragmanını izleyerek ve resimlerine bakarak beni korkutmayı başarmış olan bu filmi, korku meraklısıysanız ve benim gibi hem korkup hem de izlemek için gün sayıyorsanız ister daha korkunç olsun diye gece evde tek başınıza izleyin (sonra günlerce uyuyamayın :D) istersenizde sinemada filmin keyfini çıkartarak izleyin.. Çoğu kişininde sinemada harcamayın, gece evde tek başınıza izleyin dedikleri bu filmi kesinlikle izleyin!

Get the Flash Player to see this content.

13 Yorum
  1. 09 Ocak 2010
  2. 09 Ocak 2010
  3. 15 Ocak 2010
  4. 15 Ocak 2010
  5. 15 Ocak 2010
  6. 03 Mayıs 2010
  7. 14 Eylül 2010
  8. 14 Eylül 2010
  9. 21 Ekim 2010
  10. 25 Kasım 2010
  11. 25 Kasım 2010
  12. 25 Kasım 2010
  13. 21 Şubat 2011

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.