Bir Fizikçinin Yaşamı..

İki buçuk yıllık Fizik öğrenciliğimin sonunda yazdırdılar bu öyküyü bana..

Bir Fizikçinin Yaşamı

Sene 2007.. Eylül.. Sabırsızlıkla üniversite hayatına atılmak için okula gidersiniz, kayıt işlemlerini halleder kalıcak yerinizi ayarlar okulun ilk günü gelir çatar siz de o an üniversite hayatına atılmış olursunuz. Bilmediğiniz bir ortam, etrafına boş boş bakan, neredeyim lan ben edasındaki tipler, sınıf bulma kovalamacası içerisinde dolaşanlar filan falan.. Birkaç hafta sonra sınıf birbirine alışır kaynaşır, kaynatmaya başlar.. Herşey güzeldir çünki daha sınav filan yoktur piyasada.. Sınavlar başlayınca herşey değişir 😉

Ya böyle detayları anlatarak içimdeki kini daha fazla bastıramayacağım, direk konuya, bu yazıyı yazmaya sevk ettiren olaya damardan, sınav sonuçlarından gireyim en iyisi !

Yanda verdiğim sonuçlar, kendisini hakkten çok sevdiğim, kendisine hakkten çalıştığım bir dersin not çizelgesi.. Gördüğünüz üzere kırmızı dolu, yani malumunuz kırmızılar dersten kalanlar ! Hadi bende sorun var, basmadı kafam yapamadım diyelim, bu kadar adam da yapamadı mı ? Gerçi vize sınavında neler oldu neler fena düşük bir not aldım da itiraz edip ego tatmin olaylarına girmemeli. Neyse bende sorun var vizede de yapamadım hadi ona da kabul.. Bu nedir anlamıyorum yani, egolarını mı tatmin ediyor hocalar, herkez mal da şu 5-6 kişi mi akıllı..

Hadi geçtim bu akıllı muhabbetini. Bir dersten bu kadar kalan adam var, burada öğrencilerin ve öğretmenin bir şeyler düşünmesi lazım. Biz öğrenciyiz düşünmüyoruz tamam, öğretmen olanın bir düşünmesi lazım değil mi ? “Bu kadar adam kalıyorsa bu işte birşey vardır diyip” , insan kendine bir bakmaz mı !

Neyse gel gelelim bir liste daha var elimde. Onuda paylaşmazsam haksızlık olur. Biz öğrencilerin de biraz kendimize bakmamız gerekli değil mi !

Bu listede gördüğünüz gibi, o dersi alan kişilerden sadece ve sadece 1 kişi geçmiş 🙂 Şaka gibi değil mi ? Biz öğrencilerin biraz kendimize bakmamız gerek hakkaten ! Kinaye yapıyorum sanmayın, ciddiyim bu dediğimde. Çünki aldığım duyumlara göre bu dersin hocası elinden gelen yardımı, sınavda çıkıcak bir soruya kadar, öğrencilere yapmış. Bu sınıfın öğrencilerinin çoğu sorunlu olacak ki bu hazin son kaçınılmaz olmuş..

Amacım kimseyi, fizikten, üniversiteden soğutmak değil tabiki. Hayatımın en güzel yıllarını geçirdim, geçiriyorum, ama iki buçuk sene sonra bu yaşananları yazmazsam da kendime yediremezdim. Zaten ilk iki sene sevdirdiler bizlere üniversiteyi, sonraki dersleri görünce “haa ben hakketen fizik okuyormuşum” dedirtiler 😉

Siz siz olun gençler, ÜNİVERSİTE HAYATININ TADINI İLK GÜNDEN ÇIKARIN, derslerde bişey yokken bir iki saat göz gezdirip halledin, sonraki senelerde suyunuz çıkacak 😉

7 Yorum
  1. 23 Ocak 2010
  2. 23 Ocak 2010
  3. 28 Ocak 2010
  4. 17 Şubat 2010
  5. 17 Şubat 2010
  6. 18 Şubat 2010
  7. 18 Şubat 2010

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.